Kimyasal maddesi görünmeyen bağımlılık derler ona. İçerden nasıl kemirdiğini fark etmeniz de bununla baş etmeyi öğrenmeniz de ciddi zaman alır. Üstelik yaygın bir çok diğer eylence araçlarınında parçasıdır zaman zaman. Bu yüzden de bir sorunmuş gibi algılanması kişinin ve onun çevresi üzerindeki tahribat düzeyi ciddi derecede yükseldikçe fark edilir. Çoğu zaman yargılanma ve aşağılanma korkusu ile en yakınındakine dahi söylenemeden yana yakıla uzmanlardan yardım aranır. Çığlığı sessizdir bu illete düşenin çünkü çok ta anlaşılmaz çektiği acı.
‘Ne var ki bırak gitsin der gören ve bilen insanlar.
‘Erkek adamsın be. Bu kadar basit şeyle mi baş edemiyorsun’ diye yaftalarlar.
Oda yetmezmiş gibi ya zanlı yada cüzzamlı gibi kaçarlar bu bağımlılığın kurbanı olmuş zattan. Çünkü ciddi bir sağlık sorunu olmaktan çok bayağı bir suçlu yada karakter bozukluğu olan biri gibi görürler o insanı.
Kaldı ki problemi yaşayan kişinin yaşadıklarının kat be kat fazlasını yakınları çeker. Çünkü bağımlı kişinin arkasını toplamak ve onun eksikliğini ve verdiği tahribatı gidermek her zaman yakınlarına düşer. Dışardan sadece bir oyun gibi görünen bu aktivite aslında bazı durumlarda alkol ve uyuşturucudan çok daha gizli ve derinden parçalar insanın ruhunu.
Neden bahsettiğimi çıkarabildiniz mi?
Kumar bağımlılığı ve onun sinsice ilerleyen gidişatı bu hafta ki konumuz. Bence ‘kimyasal maddesi görünmeyen bağımlılık’ bu bağımlılığı tarif eden en iyi tanımlardan biridir. Çünkü tahribatı ölçüsüyle kimyasal bağımlılıklardan pek farkı olmadığı gibi yapılan araştırmalar kumar etkinliğinin bağımlılık düzeyinde olduğu durumlarda ki buna ‘ problemli kumar bağımlılığı’ derler, kişide benzer kimyasal ve davranışsal değişimlere neden olur. Yani daha önce bahsettiğimiz çoğu bağımlılık sendromları ve yoksunluk belirtileri burda da gözlenir.
Onu diğer bağımlılılardan ayıran ve sorunun tespiti geciktiren özelliği ise elle tutulur, gözle görülür ve miktarını ölçebilecek bir madde olmayışından yakınları tarafından kişide sezdikleri değişikliklerin kaynağını anlamakta güçlük çekilmesidir. Dolayısıyla nasıl baş edecekleri konusunda da kendilerini güçsüz ve çaresiz hissederler. Bu durum en çokta problemli kumar bağımlısı kişide gözlenir.
Yaptığım en keyifli çalışmalardan biri kumar bağımlılarıyla olan grup çalışmasıydı. O zamanlar kumar meselesi benim için halk sağlığı ve politiması konusunda çok önemle üstünde durduğum bir konuydu. Bağımlılarla ve yakınlarıyla birebir çalışmalar beni sonrasında grup çalışması yürütmeye itmişti. İtiraf etmeliyim ki çok keyif aldığım nadir çalışmalardan biriydi bu grup calismasi. Çünkü bağımlı insanlar gerçekte oldukça zeki, yaratıcı ve başarılı olma potansiyeli olan insanlar. Tek sorun onların zekalarını ve becerilerini onları kurbanı haline getiren kumara yönlendirmeleri sonucu zamanla kendilerini ve tüm yaşam ağlarını tüketen bir illetin eline bırakmaları ve dolayısıyla kendileriyle beraber sevdiklerini de o girdaba sürüklediklerini fark edememeleri sonucu gelişen bir dizi karmaşık bir bulmacanın içinde debelenmeleridir.
Ve
Ben de bulmaca çözmeye bayılırım! Bunun üzerine özellikle erkeklerden oluşan problemli kumar bağımlıları ile kısa süreli ve onları daha iyi anlamaya ve yardıma dönük bir destek grubu kurdum. Yıl 2012 ve bağımlılık çalışmaları için kaynak sıkıntısı yaşıyoruz vakıfta. Benim akademik olarak da ikinci araştırma konum haline gelmiş, hem kişisel hem de mesleki ve toplumsal açıdan kafamı ciddi meşkul eden bir konu olmuştu. Neredeyse yatıp kalkıp bunu düşünür olmuştum.
En nihayetinde araştırmamın parçası olarak dilbilimci bir arkadaşımla beraber local bir gazinoya gidip küçük bir deney yapmaya karar verdik. Kendimi kobay olarak kullanmaya karar verdim. Sadece £5 harcayacaktım. Önce gazinonun içinde gözlem yaptık. İnsanları oraya çeken dinamikleri ve fiziksel şartları not aldık ve üzerine tartıştık. Bir dilbilimci ile gözlem yapmanın en iyi yani bunun sosyo-politik tarafını da incelemeye katkıda bulunmasıdır. Gazino ve benzeri mekanlar insanlara orada saatlerce vakit geçirmelerini sağlayacak bütün koşulları ve konforu bedava sunarlar. Boylece sadece vakit harcamaz aynı zamanda cebinizdeki paranın tamamını bazen daha fazlasını harcarsınız.
Önce arkadaşımdan ben £5 la makinelerde oynarken beni videoya çekmesini ve aynı zamanda yakaladığı anları fotograflamasını istedim. Hem bulmaca çözmeyi hem de rekabeti ve eylenmeyi seven biri olarak kendimi kumar oynarken inceleyecek ve insanlarda neden bu kadar cezbedici etki bıraktığı konusunda da birinci elden bilgi sahibi olmaya çalışacaktım. Geldiğim heyecan noktasını tahmin bile edemezsiniz. Fotoğraflara yansıyan anlar ciddi düzeyde haz, eylence, hırs, yarış ve kazanma tutkusu içeriyordu. En önemlisi de kayıp duygununun tam bir kayıp gibi algılanmamasıydı. Çünkü kayıp kazanmaya ramak kala bir kayıp olduğundan hep aslında neredeyse kazanmak olarak algılanıp bir sonraki sefere havale edilen yeni ve gizli bir hırsa hizmet ediyordu. Size yeniden ve yeniden deneten zamanla içinden çıkılmaz bir bağımlılığa dönüştüren hislerden bir tanesiydi bu.
Diğer önemli etkisi ise oynarken hayatınızdaki diğer bütün meselelerin o an için kaybolması duygusudur. Bütün ilginiz ve enerjiniz bir oyuna aktarıldığında sorunlardan da uzaklaşmış hissedersiniz. Diğer önemli motivasyon noktasıydı bu. Oldukça güçlü bir etken olduğunu kabul edelim.
Alan çalışması için diğer önemli merakım da oraya düzenli gelen insanlarla sohbet ederek onların bakış açılarını öğrenmekti. Böylece grup çalışmasında daha verimli noktaları yüzeye çıkarıp farkındalığın artması ve bu bağımlılıkla baş etmelerine yardım edecek destekleyici terapi yöntemleri denemeyi hedefliyordum. İçeri giren ilk kişiyle konuşmaya karar verdim. Elleri marketten aldığı yiyeceklerin olduğu market poşetleriyle dolu orta yaş üzeri bir anne girdi. Bu benim için bulunmaz bir fırsattı. Çünkü olağan bir ev kadını ile karşılaşmıştım. Bir taşla iki kuştu bu bir araştırmacı için. Erkek bağımlı beklerken daha fazla merak ettiğim ve daha az karşılaştığım grup olan kadınlardan biri karşımdaydı. Yanına sokulup arada oynayan biri gibi sohbet ettim. Kadının elinde bir tomar £1 lük bozuk para vardı.
‘Kaç para oynayacaksın?’ diye sordum.
‘£20 pound dedi’.
‘Alışverişten mi?’
‘Evet.’ dedi.
Paraları hızlı hızlı makineye atarken bir yandanda lanet yağdırıyordu makineye.
‘Canını mı sıkıyor bu makine?’ diye sordum.
‘Bu £20 poundla daha fazla kazanamazsam eve süt ve ekmek götüremeyeceğim’ dedi.
‘Bu senin mutfak alışveriş paran mı? diye sordum.
‘Evet’ dedi.
‘Her gün geliyor musun buraya?’
‘Hemen hemen her gün.’ dedi.
‘ Ben ilk defa geldim buraya. £5 kaybettim.’ dedim.
‘£5 neki!!! Ben yıllardır böyle mutfak parasının en az yarısını bu lanet makineler verip sonrada eksik yiyecekle eve gidiyorum.’ dedi.
‘Baktığın insanlar var mı? ‘ diye sordum.
Çocuklar büyüdü ama torunlar var’ dedi.
‘Senin götüreceğin yiyeceği mi bekliyorlar?’ diye sordum.
‘Evet ama fazla bir şey götüremeyeceğim. dedi.
Sohbet böyle ilerledi. Kadın sadece gergin değildi. Aynı zamanda üzgün ve buruktu. Benim de içim burkulmuştu. Orayı hızla terk etmek ve arkama bakmadan uzaklaşmak istedim. Yıllarca gazinonun önünden her geçtiğimde o hüzünlü annenin yüzü gözlerimin önüne geldi. Kendisine ve sevdiklerine verdiği tahribatın farkında olduğu halde çaresiz bir kurban gibi debeleniyor ama orayı terk edemiyordu.
Erkek problemli kumar bağımlılarıyla yaptığım grup çalışmasından da yukarda verdiğim örnektende çıkan ortak mesele bütün bu insanların hayatlarında bahşetmekte güçlük çektikleri bazı duyguları, beklentileri, ilişki sorunlarını, aile meselelerini ve daha birçok yaşamsal sıkıntıları bağımlılık yaratan ve çoğunca sadece kumarhanelerin kazanmasına uygun hazırlanmış oyun ve makinelerle rahatlamaya çalışmalarıydı.
Öncelikle şunu samimiyetle belirtmeliyim ki mücadele yalnız olmamalı ama en önemlisi önce sorunun kabulü ve desteğe tümüyle açık olmaktır. Çünkü kumar bağımlısı ilk blöfünü ve ilk yalanını once kendine söyler. Ondan sonra yalan bir yalan gibi algılanmaz. Sadece itiraf edememe so konusudur. Bu da hem kumar bağımlısının hem de hepimizin sorunudur.
Bir kumarbazın ağzından yazılmış hikayeler ve kitapları var. Onları bulup okumanızı ve bu illete nasıl yaklaşmanız gerektiğini içerden anlamanızı önererek bitiriyorum.